Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şehirlerde kiraların ciddi oranda arttığını gördüklerini ifade ederek, “Bu vicdani, ahlaki, insani değil. Yani fırsatçılıktır. Yasal düzenlemelerle bu fırsatçılığa kesinlikle izin vermeyeceğiz” dedi. söz konusu. Erdoğan, TRT ortak yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.
Bugün Afyonkarahisar’da olduklarını, burada müze açtıklarını, ardından Eskişehir’e gittiklerini anlatan Erdoğan, Eskişehir’de bugüne kadar yapılmış en güçlü miting ve açılış törenlerini düzenlediklerini söyledi.
İlk köy konutları bayramda teslim edilecek.
“İlk köy evleri bayramda teslim edilecek. Kalıcı konutları planlanandan önce bitirmek mümkün mü?” sorusuna Erdoğan, “Bu çok iddialı bir açıklama veya yaklaşım olur. Şu anda Bakanlığımız bu konuda tüm imkanlarını seferber etti. Daha önceki tecrübelerimize dayanarak bir yıl dedik.” o cevapladı.
Bunu Van, Bingöl, Antalya, Manavgat, Karadeniz ve Kastamonu’da uyguladıklarını hatırlatan Erdoğan, bu tecrübeyi deprem bölgesine de aktaracaklarını kaydetti.
Tüm firmaları seferber ettiklerini, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un tüm gruplarıyla çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Erdoğan, bir yandan enkaz kaldırma çalışmalarının, diğer yandan da zemin etüdünün yapıldığını bildirdi. çalışmalar devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
Onları yetiştirmeye çalışacağız.
“Enkazını kaldırdığımız bu inşaatları yaparken bir yanlışlık olmasın. Çünkü buradaki yerlerin rölöve raporları çok değerli. Bu raporlar gelecek ki ona göre adım atalım. Ağır hasar, orta hasar ve hasar var. içlerinden hafif olanı az hasar var diyoruz.tereddüt etmeyelim güçlendirme falan filan yapmayalım sıfırdan yıkalım bunları tabanı sağlam olan yerlerde yapalım zemin artı 3 taban artı sen 4-5 bilmiyordum.Bunları hafif elemanlarla yapmak da değerli.Şu anda prestijiyle bu hassasiyetler içinde.”Tünel ve radye kalıp sistemleri ile adımlar atıyoruz. Onları eğitmeye çalışacağız.”
“Özenli çalışmalar yapılıyor”
Erdoğan, “Deprem mağdurlarına yeni yapılan taşınmazların tesliminde hak kaybı olup olmayacağı tartışılıyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?” Soru üzerine, “Gayrimenkullerde hak kaybı yaşanmaması için çalışma gruplarımız titiz bir çalışma yürütüyor.” söz konusu.
İzmir, Elazığ, Giresun, Manavgat’ta vatandaşların daha önceki afetlerde konut, iş yeri, dükkan gibi kaybettiği ne varsa, yine devletin yaptığını hatırlatan Erdoğan, bu alanlarda herhangi bir hak kaybı yaşanmadığının altını çizdi.
Konutların dağılımı da kura ile belirleniyor.
Bu şoktan sonra da bir o kadar duyarlı olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Deprem mağdurlarımızın iki dairesi vardı, ikisi de yıkıldı. Bir tanesine hak sahibi olarak yenisi yapılıyor. Diğerlerine ya rezerv alan ya da kentsel dönüşüm öneriliyor. Evlerin dağılımı da belli oluyor. kura ile.Şehirlerimizde yapılan yeni yerleşim alanları ile yeni cazibe merkezleri ortaya çıkıyor.Ev sahibi olmak ve stokta kalmadığı için kiralık ev bulmak kolaylaşıyor.Biz de buna üzüldük, inşallah gideriz. Bu konuda seçimden sonra büyük şehirlerde kiraların ciddi oranda arttığını görüyoruz. Bu vicdani, ahlaki, insani değil. Bu bir fırsatçılıktır. Yasal düzenlemelerle bu fırsatçılığa izin vermeyeceğiz.”
“Yeni bir hazırlık içindeyiz”
“Deprem riski tartışmalarının en şiddetli olduğu yer İstanbul. Riskli bölgelerdeki yapıların taşınması konusundaki çalışmalar ne düzeyde?” Erdoğan’ın sorusuna, “Bakanlığımız İstanbul’un 39 ilçesini kapsayan risk haritası çıkardı. Buna göre İstanbul’da 220 bin bina ve yaklaşık 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altında.” cevabı verdi.
Şu ana kadar acil dönüşüm gerektiren toplam 695 bin konutun dönüşümünün tamamlandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 39 yılda 412 milyon metrekare alana sahip 188 daha kentsel dönüşüm projelerini sürdürdüklerini söyledi. ilçeler.
İstanbul’a toplam nüfusu 1 milyon olan 2 ayrı şehir kuralım
Bu kapsamda 93 bin konutun inşaatının devam ettiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Şimdi yeni bir hazırlık içindeyiz. İstanbul’da toplam nüfusu 1 milyon olan 2 şehir daha kuralım. Bu Kanal İstanbul’un bir tarafında 500 bin, diğer tarafında 500 bin olmak üzere böyle bir rezerv alanı oluşturalım. Avrupa ve Asya yakasında 500 bin, 500 bin ve 1 milyonluk rezerv alanı. Şehrin iki yakasının çeperlerine kuracağımız bu yerleşimler adeta bir uydu şehir modeli haline gelecek.
Bunun için Anadolu ve Avrupa yakalarında 130 milyon metrekare araziye ihtiyacımız var. Bakanlığımız büyük ölçüde yerleri belirledi. Bu alanlara yapılacak konutlar sadece riskli binasını dönüştürmek isteyen vatandaşlarımız için kullanılacaktır. Örneğin Avcılar’da bu tür sıkıntıları çok yaşadık. Biz bunu yaşadığımızda Avcılar’daki vatandaşlarımıza yeri gösterdiğimizde buraya özenle taşınmadılar ama şimdi bu tür olaylar yaklaşmalarını teşvik ediyor.”
“İstanbul’a yeni buluşma alanları kazandıracağız”
İstanbul’la ilgili çalışmaları anlatan Erdoğan, “İstanbul’a ilave nüfus gelmeyecek, yeni nüfus gelmesine izin vermeyeceğiz. İstanbul’un merkezindeki riskli bölgelerde ağırlaşan nüfusu, İstanbul’a dağıtacağız” dedi. 500 bin konutun bir kısmını da yerinde dönüştüreceğimizi anlatan “Bir kısmını zemin etüdünün uygun ve uygun olduğu yerlerde yapacağız. Çünkü sağlıksız konutları dönüştürürken boş alanları yeşil alanlar ve sosyal donatı alanları ile kullanacağız. Böylece şehre yeni toplanma alanları kazandırmış olacağız.” dedi.
İstanbul trafiğini de rahatlatacağız
İstanbul trafiğini rahatlatacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
“Şehrin havasını, suyunu, derelerini temizlemek zorundayız. Benim belediye başkanlığımdan kalma tecrübem bu. Bakın şu anda Londra’da kalkıp Londra’nın merkezine giremezsiniz. Hepsi belli bir izne tabi, belli bir bedel var bu bedeli ödüyorsunuz bu yoldan giriyorsunuz bunun için 5 yıllık bir takvim hazırladık sadece istanbul değil tüm marmara trakya projemiz tüm bölgeyi kalkındıracağız konutlarıyla, sanayisiyle, kültürüyle ve ticaretiyle.
Rezerv Kent Projemizi deprem riskinin yüksek olduğu tüm bölgelere yaygınlaştıracağız.
Gelecekteki beyin sarsıntılarına hazırlanacağız. Bu kapsamda afetlere karşı İstanbul Mekansal Strateji Planı’nı uyguluyoruz. Burada kültürel noktada bir adım atmış olduk. Biz ne yaptık? Rami’deki kışlayı getirip Milli Kütüphane haline getirdik. Şu anda her gün dolu, dolup taşıyor. Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Milli Kütüphanesi gibi, Motamot da günün 24 saati ikramlarla ve her şeyle açıktır. Ege Bölgemiz için örnek bir çalışma hazırlığımız var. Rezerv Kent Projemizi deprem riskinin yüksek olduğu tüm bölgelerde yaygınlaştıracağız. 7 Coğrafi Bölgede, depremin yaşandığı yerlerden başlayarak 7 Rezerv Kent Projesi için çalışmalara başladık.”
